TALİH, SİNİRLERİNE HAKİM OLAN İNSANLARA GÜLER


“Öfke ile kalkan, zararla oturur”



Sinirlerine hakim olamayan insanlar daima olumsuz davranışlarla iç içe yaşarlar. Can sıkıntıları, çeşit çeşit stresler insan hayatının kaçınılmaz bir parçasıdır. Ömrümüzü daha kaliteli, daha anlamlı, güzel yaşanan bir hale getirmemiz için canımızın sıkıldığı stres kaynaklarının farkına vararak, etkili bir biçimde stresimizin doğurduğu sinirliliğimizle başa çıkabilmeyi öğrenmemiz gerekir. Bu bir eğitim işidir.



Sinirlenmemek için, sinirliliğe sebep olacak streslerin ortaya çıkaracağı olumsuz davranışlarımızın etkilerini mümkün olduğu kadar kaynağında çözümlemeye çalışarak hayatımızın mutlu alanlarından uzaklaştırabilmek zorundayız. Bu nedenle çocuklarımızın eğitiminde onlara sinirlilikle başa çıkabilme, streslere, öfkelere kapılmama becerilerinin kazandırılmasını amaçlamalıyız. Bu amaçlarımızı gerçekleştirebilmek için çocuklarımıza vereceğimiz öğütler, telkinler kendi davranışlarımızla özdeşleşerek aile kültürümüzün meyvelerini oluşturmalıdır. Çocuklara her zaman olumlu düşünmelerini öğretmeliyiz. Biliyorsunuz ki çocukların istekleri sınırsızdır. Fakat biz yetişkinler onların sınırsız isteklerinin ısrarları karşısında, imkanların sınırlı olduğunu öğretmezsek ve bu öğrenmeyi yeterince kavratamazsak çocuksa sinirleme belirtileri başlar. Önlem alınmazsa gitgide çoğalan SİNİRLERİNE HAKİM OLAMAYAN bir insan tipi geliştirmiş oluruz.



Ruhi sıkıntıların birçoğu isteklerin çok olmasından dolayıdır. Niçin aynı şartlarda bazı insanlar hemen sinirlenir de bazıları sinirlenmez. Sinirlenmemek kendini bilmektir. Kendini bilmek isteklerimizi, yeteneklerimizi tanımak, neyin, nerede, neye varabileceğini önceden kestirmek demektir. Yakın çevremizdeki insanlar ve olaylar sinirlerimizi zorlayabilir. Fakat unutmayalım ki mutluluk, şans, talih, kader kısmet yolu sinirlerin hakim olanlara kapanmaz. Talih sinirlerine hakim olana güler ve daima göz kırpar.



Sinirlerimize hakim olmaya alışmanın birinci şartı başkalarının akıl dışı ve dengesiz davranışlarını bilinç düzeyimizde ele almamızla başlar. Çocuklarımıza bu kavramları aşılamak için önce sorumluluk yeteneğinin güçlendirilmesini ele almalıyız. Sinirlenmenin genellikle başkalarının bize karşı alacakları olumsuz davranışlardan dolayı ortaya çıkacağını göz önünde tutarak artı ve eksilerimizi başkalarından önce tanımamız gerekir. İşte bu gereklilik çocuklarımıza önemle sezdirilmelidir. Çocukların bu konuda eğitilmelerine öncelik tanıyarak onların sorumluluk duygularının gelişmesine ve gelecek için hazırlanmalarına fırsatlar hazırlayalım. Sinirliliğe sebep olan stres kaynaklarını bulmak, tanımak ve kökünden çözmek eğitim görevimizdir. Sorunları asla yüzeyde bırakmayalım. Çocuklarımızın ömür boyu mutlu yaşamalarını sağlamak ancak sorunların eğitsel çözümleriyle gerçekleşebilir. Onların her zaman stresleriyle, sinirlilikleriyle başa çıkabilmelerini gerçekleştirecek önlemler alalım. Çocuklarımızı çevreden veya kendi içinden gelen baskıları (DUYGULAR – DÜŞÜNCELER – İSTEKLER) önlemeye, üstesinden gelmeye alıştıralım. Yapıcı yöntemlere yer verelim. Her zaman kendilerini iyi hissetmelerini sağlayıcı önlem paketlerini hep elimizde tutalım.



Sayın anneler ve babalar,



Çocuğunuzun ruh sağlığının korunmasında, sinirlerine hakim olan güçlü bir kişilik kazanmasında dikkat edeceğiniz hususları iyi bilmelisiniz. Fiziksel büyümesinin paralelinde ruh sağlığının da birlikte gelişmesi için onu iyi izlemelisiniz. Bu izleme sırasında şunları gözlemleyerek notlar almanızın yararları olacaktır:



1-Yerinde duramama, çabuk yorulma, adale, baş ağrıları, karın ağrısı bahaneleri, ishal, ellerinin terlemesi, mide vb.



2-Unutkanlık, endişelenme, sinirlilik, üzüntülü, konsantrasyon güçlüğü.



3-Uykusuzluk veya aşırı uyku, gevşeme ve sakinleşme güçlükler telaşla oradan oraya koşuşturmak, kuralsız oyunlar, bir oyunu tamamlamadan öbür oyuna geçişler, huzursuzluk, sakarlık, kızgınlık halleri, toplumsal – sosyal ortamlardan kaçış.



4-Yaşına göre beceri eksiklikleri.



 



“Çocuklarının öğrenme tarzlarını doğru kestirebilen anne ve babalar, bunu yapamayan anne ve babalardan daha iyi anne ve babadırlar.”


Editör : metinözgen
Site: ..:: Arapgir Postası ::..
URL: http://www.malatyayabakis.com//yazdir.asp?bolum=205