Çocuklarınızın SORUMLULUĞUNU BİLEN KİŞİ’ler olarak yetişebilmelerinde anne ve baba olarak yeterli derecede etkili olabiliyor musunuz?

Eğitimde amacımız, çocuklarımızı insan yaşamına değer veren insanlara faydalı olan, kendine ve başkalarına saygılı davranan, başarılara ve mutluluklara ulaşabilmeye gayret eden nesiller yetiştirmektir.

İnsanlık olarak EN BÜYÜK SORUMLULUĞUMUZ, çocuklarımıza toplum düzeni, sosyal uyum, sevgi ve saygı gibi değerlerin kavramında yeterlilik kazandırmaktır. Bu kazancı elde edebilmeleri için, çocuklarımıza amaçlarımız doğrultusunda onları yaşatmamız gerekir. Çünkü çocuklar yaşadıklarını daha iyi öğrenirler. Yaşanılarak kullanılmayan bilgiler pekişmez.

Anneler ve babalar olarak sorumluluklarımızı yerine getirme biçimimiz çocuklarımıza ÖRNEK teşkil edecektir. Üstümüze düşen görevlerimizi, yerine getirdiğimiz ölçüde başkalarına saygılı olduğumuz derecede çocuklarımız da sorumluluk duyacaklardır. Duygularımız, düşüncelerimiz ve davranışlarımızla kendi sorumluluklarımızı çocuklarımıza hissettirerek görevimizi tam yaparak iyi bir insan, iyi bir anne ve baba olduğumuzu kanıtlayarak kavratmamız şarttır.

Sorumluluğu zorla, baskıyla oluşturmaya çalışanlar aldanmışlardır. Kişiliğin gelişmesinde sorumluluk verme biçiminin etkileri vardır. Çocuk dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren, etrafında zamanla keşfedebildiği olaylar, aile bireylerinin kendisine karşı tutumları (SORUMLULUKLARI YERİNE GETİRİŞ ŞEKİLLERİ) bebeğin algılamalarını meydana getirir. Gözlerini etrafa gezdirişi, çevresindeki seslerin onda bıraktığı sezgilerle sorumluluğa yönelir. Bebeği kucakta tutuş biçiminin onda bırakacağı hazzın veya acının önemi çok mu, çok büyüktür. Yavrunun bütün gereksinimlerinin karşılanış yöntemlerinin bırakacağı etkilerin bilincinde olan aile bireylerinin bebeğe kazandıracakları sorumluluk duygularıyla orantılıdır. Yanlış yöntemler, çarpık davranışlar, uyumsuz tutumlar, bebeğin ileride kişiliksiz bir yapıya sahip olmasına yol açmaktadır. Gerçek değerler üzerine oturtulmayan sorumluluklar ters etkiler yaratır. Çocuğun çevresindeki kişiler, sorumsuzluk içerisinde iseler, asla çocuklara sorumluluk duygusu kazandıramazlar.

En büyük sorumluluk çocuklara SORUMLULUK DUYGUSU KAZANDIRMA SORUMLULUĞU’dur. Sorumluluk kavramı çok karmaşık bir olgudur. Engindir, çok geniş alanları kaplar. Sorumluluk enginliğinin farkına varamayanlar, yetiştirdiklerini zannettikleri çocukların yanlış kişilikler kazanmalarına sebep olmaktadırlar. Toplum düzenini bozanlar, sosyal uyum sağlayamayanlar, insan sevgisinden nasibini almamış, başkalarına saygıdan uzak yaşayanlar, sorumluluk duygusundan mahrum bırakılarak yetiştirilen insanlardır.

Sayın anneler ve babalar,

Çocuğunuzun yapması gereken işleri, sürekli olarak onu uyarmak suretiyle yaptırmaya çalışmayınız. Böyle bir tutum çok yanlıştır. Devamlı uyararak iş yaptırabilirsiniz, fakat çocuğunuzun ÖZDEĞERLER’ini geliştiremezsiniz. Belki çocuklarınız ödevlerinde çok düzenli ve titiz çalışır. Size karşı saygılı da olabilirler. Onların yapabilecekleri ev işlerini yapmakta başarılıdırlar. Buna aldanmayın. Bu durumlar onlarım sorumluluğunu bilen kişiler olarak yetişmelerini gerçekleştiremeyebilir de… Çocuklarınıza ÖZGÜRLÜK tanımazsanız, KARAR VERME ve SEÇME – BEĞENME olanakları bulamazlar.

Zorlayarak, mecburen yapmalarını istediğiniz bir kısım işler sorumluluk kazandırmaz. Evde uygulanan bireyler arası İŞBÖLÜMÜ’nde çocuklar kendilerine düşen görevleri itaat olarak yapabilirler. Fakat çocukların psikolojik gelişimlerinde yanlış davranışlara yol açar. Anne baba varlığında sorumluluk zannedilen davranışlar, anne baba yokluğunda kaybolur.

Sorumluluk duygusunun gelişmesinde başta gelen en önemli etken SEVGİ’dir. Sevginin yokluğu yetersizliği ve güvensizlik birçok sorunların ortaya çıkmasına sebep olur. Sorunlar içerisinde yaşayan çocuklarda sorumluluk duygusu gelişemez. SEVGİ – SAYGI – GÜVEN kavramlarının bir arada pekiştirilmesi sorumluluğun temelidir. Sorumluluk duygularının kazandırılıp zamanla geliştirilmesi esas alınmalıdır. Etkileri belirtilerek, yaparak – yaşayarak, ev halkı çocukların davranışlarının sonuçlarını yaşamalarına fırsatlar hazırlarsa sorumluluk duygusunun temelleri sağlam olacaktır. Çocuklar olumlu veya olumsuz her türlü davranışlarının sonuçlarını yaşamaya fırsat buluyorlarsa ve ilgili hususlarda düşünebilmeye alıştırılmışlarsa çeşitli sorumluluklar YÜKLENMEYE, büyük bir istekle HAZIR demektir.

Millet olarak, en büyük sorumluluğumuz, ÇOCUKLARIMIZA SORUMLULUK DUYGULARI’nı aşılamaktır.